2023 Hedeflerinde Türkiye Vizyonu Konferansı

Bayburt Üniversitesi Öğrenci Konseyi tarafından 12 Nisan 2017’de “2023 Hedeflerinde Türkiye Vizyonu” isimli bir konferans düzenlendi. Konferansta Kamu Başdenetçisi Av. Şeref Malkoç bir sunum gerçekleştirdi.

Bayburt Üniversitesi Konukevi Konferans Salonundaki konferansa Bayburt Valisi İsmail Ustaoğlu, Bayburt Milletvekili  Doç. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, kurum amirleri, kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Program, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun’un açış konuşmasıyla başladı. Rektör Coşkun konuşmasında programın düzenlenmesinde emeği geçenlere ve davetlerini kırmayıp üniversiteye teşrif eden Başdenetçi Av. Şeref Malkoç’a teşekkür etti.

Rektör Coşkun’un konuşmasından sonra Kamu Başdenetçisi Av. Şeref Malkoç’un sunumuna geçildi. Malkoç konuşmasına gençlere nasihatle başladı. Bayburt’ta üniversite okuyan gençleri şanslı olarak nitelendiren Malkoç, Türkiye’nin her şehrinde üniversite açılmasına rağmen üniversite okuyan gençlerin sayısının yeterli olmadığını söyledi. Gençlerin, üniversite kazanmanın yanı sıra kendini iyi geliştirmesi gerektiğini, bunun ülkemizin ve İslam’ın geleceği için önemli olduğunu belirtti. Gençlere derslerine çok iyi çalışmaları yönünde nasihat eden Malkoç, üniversite gençlerinin kendilerini ne kadar iyi yetiştirirlerse ilerideki hayatlarında o kadar rahat edeceklerini söyledi. Üniversitelerden mezun olanların sayılarından örnek veren Malkoç, bu sayıya zaten mezun olanlar da eklendiğinde iş bulma imkânının zorlaştığına değindi ve gençlerin farklılıklarını ortaya koymaları gerektiğini söyledi. Gençlere özellikle yabancı dil öğrenmelerini şiddetle tavsiye eden Malkoç, gençler için zamanı iyi yönetmeyi öğrendikten sonra her şeyin kolaylaşacağını söyledi. Tüm bunların arasında ibadetlerini aksatmamaları gerektiğini de ekledi.

Malkoç konuşmasına Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan bahsederek devam etti. Ombudsmanlık olarak da bilinen KDK’nın her alanda denetim yapabildiğini söyledi. KDK’ya yapılan müracaatlardan örnekler veren Malkoç, Belediyelerden ÖSYM’ye kadar her kurum hakkında kendilerinin işlem yapabildiğini söyledi. KDK’nın mahkemelerden daha hızlı karar verdiğini, daha sıcakkanlı olduğunu söyledi.

Konuşmasına Batı medeniyetinin durumunu anlatarak devam eden Malkoç, Avrupa’nın nasıl bir çöküşte olduğundan bahsetti. Türkiye’nin önünde parlak bir gelecek olduğunu söyleyen Malkoç, buna 15 Temmuz’u örnek gösterdi. Kendi öğrenciliği zamanında sağ sol çatışmalarında 5000 öğrencinin vurulduğunu, 28 Şubatta kıyafetinden dolayı kimi öğrencilerin okuyamadığını söyledi.

Bu ülkenin ordusunun Osmanlı Devleti’nden kalma bir cuntacılık hastalığı olduğunu belirten Malkoç, 28 Şubat döneminde MGK gibi kurumların devleti yöneten hükümete emirler verebilmesini, 1960 ve 1980 darbeleri ve sonrasında yaşananları buna delil olarak gösterdi.

Seçimlerde oy istemenin ne kadar zor olduğunu belirten Malkoç, bu kadar zorlukla seçilen bir iktidarın, devletten maaş alan atanmışlar tarafından nasıl kolayca harcanabildiğini örneklerle ifade etti. Bundan dolayı 6-7 ayda bir hükümet değiştiğini söyleyen Malkoç, bu şekilde nasıl istikrar sağlanacağını sordu ve hükümetlerin kolay düşürülmesi ile ilgili 70’li ve 90’lı yıllardan örnekler verdi. Günümüzde siyasi istikrar ve devlet istikrarının sağlandığını söyleyen Malkoç, bunun bir dünya lideri ile taçlandığını söyledi.

2023 vizyonu ile alakalı olarak Malkoç, Avrupa’da 42, Afrika’da 48 ülke olduğunu bu ülkelerin toplam gayrisafi milli hasılasının şu an Türkiye kadar olamadığını, yine de Türkiye için bunun yeterli olmayacağını, 80 milyonluk Türkiye’nin 2023 hedefi olarak milli geliri 20 bin dolara, ihracatı 200 milyar dolara çıkarmayı hedeflediğini, bu sayede, en basitinden, istihdamın artacağını söyledi.

Türklerin Avrupa’dan ve Afrika’dan çekilmesiyle oradaki dindaşlarımızın yaşadıklarına değinen Malkoç, özellikle Yunus Emre Enstitüsünün yaptığı çalışmalarla oradaki Müslümanlara nasıl yardım ettiğini anlattı. Gençlerin kendilerini iyi yetiştirirlerse sadece yurt içinde değil yurtdışında devletin kendilerine iş sağlayabileceğini belirten Malkoç, en önemli şartın çok çalışmaları olduğunu söyledi. Çok çalışmayla nelerin başarılabileceği konusunda örnek veren Malkoç, insansız hava aracı üreten sayılı ülkelerden biri olmalarının bu sayede olduğunu söyledi.

Dünyada en fazla enerji tüketen kıtanın Avrupa olduğunu anlatan Malkoç, ülkemizin enerji üreten ülkelerle Avrupa arasında köprü olduğuna, Avrupa’nın ileride artacak olan enerji ihtiyacını karşılamak için ülkemize muhtaç olacağına değindi. Bu yüzden enerjiye 110 milyar dolar yatırım yapılacağını söyledi.

Türkiye’nin 3.havalimanı bitince günde 200 milyon yolcu kapasitesine ulaşacağına değinen Malkoç, dünya üzerinde yapılan uluslararası 100 uçuştan 60’ının Marmara bölgesinden geçmek zorunda olduğunu, bu havalimanın bundan önemli olduğunu söyledi.

Türkiye’nin enerjiye şu an 55 milyar dolar harcadığını ifade eden Malkoç, Enerji Bakanlığı’nın bu harcamaları azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına yöneldiğini, bunun da bazı sözde çevreci çevrelerce kasıtlı olarak kötülendiğini söyledi. Nükleer santrallerin ülkenin enerji ihtiyacını büyük ölçüde gidereceğini söyledi.

İstihdam ve paranın şu an Batıda olduğunu ancak bu durumun 2019-2020 gibi Asya ülkelerine kayacağını anlatan Malkoç, Asya’da üretilen malların, tüketen Batıya ulaşması için, biri Rusya diğeri de Türkiye olmak üzere iki alternatifinin olduğunu, ancak Rusya’daki siyasi durum ve iklim şartlarından dolayı en iyi alternatifin Türkiye olduğunu anlattı. Bu yüzden Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi köprüler yapıldığını söyledi. Bu durumun Ümit Burnunu keşfetmek kadar önemli olduğunu da ekledi.

Son olarak Türkiye’deki üniversitelerin dünyadaki yerine değinen Malkoç, ilk 100 üniversite arasında Türkiye’den üniversite bulunmadığını, ilk 500’de ise 3 Türk üniversitesinin olduğunu söyledi. Ülkenin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için dünyadaki ilk 100 üniversite arasında en az 5 Türk üniversitesinin olmasının şart olduğunu belirtti.

Malkoç konuşmasına konuklardan gelen sorulara cevap vererek devam etti. Konuşmasının sonunda bu konferansın düzenlenmesinde katkısı olanlara teşekkür etti.

Program Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu’nun çeşitli dallarda düzenlediği şampiyonalarda dereceye giren Bayburt Üniversitesi öğrencisi sporculara hediye takdim edilmesiyle sona erdi.