1912 yılında gaspa karşı bir direniş hikâyesi

Amacımız iki hafta sürecek çalışmamızda Pangaltı Ermeni Mezarlığı'nın tarihçesini ele almak değil. Mezarlıkla ilgili dönüm noktalarını, ana tarihlerini hatırlayıp, en önemli kırılmanın yaşandığı 1912 Ocak-Mart ayları arasında yaşananları detaylı olarak sergilemekle sınırlı kalacaktır. İki üç satırlık yorumumuza ise ikinci yazımızın sonunda yer vereceğiz.

Pangaltı Ermeni Mezarlığı namı diğer Surp Hagop Mezarlığı’nın kilometre taşlarına ait bilgiler Gezi Olayları sırasında su yüzüne çıktı. Mezarlıkta yer alan mezar kitabelerinin çözümlenip kayıt altına alınmasıyla oluşum tarihinin 1560’lı yıllarda başladığını söylemek mümkün.  

Mezarlık farklı tarihlerde pek çok badire atlattı, sorun yaşadı. En son 1939’da devlet tarafından resmen gasp edilip parsellenerek yağmalandı, üzerine orduevi, radyo evi gibi devlet yapıları, Hilton, Divan oteli gibi özel binalar inşa edilerek tarih sayfalarındaki yerini aldı.       

Bu mezarlığın tarihçesi konusunda Armaveni Miroğlu’nun araştırmasına ek olarak Tamar Nalcı ve Emre Can Dağlıoğlu da değerli bilgiler sundular.

Amacımız iki hafta sürecek çalışmamızda mezarlığın tarihçesini ele almak değil. Mezarlıkla ilgili dönüm noktalarını, ana tarihlerini hatırlayıp, en  önemli kırılmanın yaşandığı 1912 Ocak-Mart ayları arasında yaşananları detaylı olarak sergilemekle  sınırlı kalacaktır. İki üç satırlık yorumumuza ise ikinci yazımızın sonunda yer vereceğiz.

Mezarlıkla ilgili ilk sorun 1872’de, şehremaneti (Belediye), Surp Agop Ermeni Mezarlığı’na el koyup arazisini Harbiye arazisine katma talebiyle başlar. Konu Ermeni nizamnamesi çerçevesinde oluşan  Patrikhane meclislerini meşgul eder, tüm tartışmalar meclis tutanaklarına yansır, kayıt altına alınır.  Ancak Sultan Abdülaziz, mezarlık topraklarının padişah fermanıyla Ermeni cemaatine verildiğini, Ermenilere ait olduğunu onaylar ve sorun bir süreliğine rafa kalkar.

1909’da 31 Mart Vakası’nda öldürülen Müslümanlar bu mezarlığa defnedilir ve kardeşliği; Müslüman-Hıristiyan birliğini temsil eden bir anıt dikilir.

İkinci sorun ise 1912’de belediyenin yol genişletme gerekçesi ile mezarlığın bir kısmını sahiplenme girişimiyle oluşur. Hükümet, bakanlıklar, belediye ile mezarlığın gerçek sahibi Ermeni Patrikhanesi arasında pek çok yazışma, görüşme yapılır. Eçmiadzin’de bulunan Dünya Ermenileri Katolikosluğu, dönemin İçişleri Bakanlığı ve Vekili Talat Paşa, pek çok Ermeni ileri geleni konuya müdahil olur ve sorun geçici bir uzlaşmayla çözümlenir. 

1915 Ermeni Soykırımı Ermenilerin nefesini keser. Sadece Surp Hagop Mezarlığı değil binlercesi aynı akıbeti yaşar, pek çok şey gibi mezarlıkların tümüne yakını da yok edilir.     

Üçüncü kırılma noktası ise 1931’de başlayan ve 26 Kasım 1934’te mezarlığın tümüne el konulması, 1939 da ise tescillenip, ardından çok kısa sürede parsellenip yağmalanması, ileri gelenlere peşkeş çekilmesi ile sonuçlanır.  

1912 tarihli Pangaltı Ermeni Mezarlığı sorunu dönemin Ermenice ve  Osmanlıca  gazetelerine günü gününe yansır.  Ermenice Jamanag (Vakit), Püzantiyon (Bizans) ve Azadamard (Hür Mücadele) gibi gazeteleri,1912 yılının il üç dört ayında, başlıklarındaki küçük değişiklikler dışında, neredeyse ortak yayın yapar gibi, ‘Ermeni Cemaat Haberleri’ bölümünde ‘Pangaltı Ermeni Mezarlığı Sorunu’ başlığı altında yer alır.

Yazımızda her ne kadar Jamanag gazetesi bize rehberlik edecek ise de hemen yanına Püzantiyon ve Azadamard isimlerini de eklemek gerekir. Bu iki gazete de aynı günlerde aynı başlıklar altında yayın yapar.

Bir hatırlatma amacıyla, orijinal gazetelerde, tarihlere iki farklı  rakam ile, ilki Julyen takvimi, ikincisi ise Gregoryan takvimine göre, 13 günlük standart farkla yer verilmiştir. 

Jamanag, sayı:1010

19 Ocak/1 Şubat 1912

Pangaltı mezarlığı sorunuSultana müracaat

Pangaltı mezarlık sorunu Ermeni Karma Meclis’in dünkü oturumunda özel istişareye neden oldu. Toplantıda başbakan Sait Paşa’nın bir tezkeresi okundu. Tezkerede, Pangaltı Mezarlığı görüşmelerine sekiz güne kadar sonuçlandırılması talep ediliyor, aksi taktirde mezarlık duvarının yıkılacağı belirtiyordu. Talep belediye başkanından değil de başbakandan geldiği ve dikkate almamazlığın sonuçlarının ağır olacağı için Karma Meclis’teki görüşmeler uzun ve şiddetli tartışmalara neden oldu. 

İstişare sırasında Diran Efendi Yerganyan, hiç değilse değeri kadar bir para verilmesi için kendisinin belediye başkanına müracaat etti

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN 

Kategoriler

Dosya Orta Sayfa



Yazar Hakkında