15 Temmuz 2016, 2017 ve 2018 geride kaldı.

Hepsi de tarih oldu. 15 Temmuzları bir daha yaşamamak için hem tedbir ve hem de ibret almalıyız.

Yoksa bu tarihler yeniden geri dönerler. İbret almamızın amacı bu tarihlerin geri dönmemeleri ve tekrarlanmamaları içindir. Bu nedenledir ki, 15 Temmuzdan daha önemlisi 16 Temmuzdaki kurtuluştur. 16 Temmuz bir soluktu.

O günün ve gecenin gazi ve şehit kurbanları milyonlara bedel gazilik ve şehitlik rütbelerini almışlardır.

Tarihimizde birçok darbeler yaşanmıştır. Ancak çok azı 15 Temmuz gibiydi.

15 Temmuz darbesinin en önemli yönü, kendisinin dışındaki dini cemaatleri dışlayan ve onlara bir Amerikalı ve İsrailli kadar sevemeyen bir dini cemaat tarafından teşebbüs edilmesiydi. Bunun arka planında, yıllardır devam etmekte olan ve bu vesile ile de NATO'nun işgaline uğrayan Afgan iç savaşı gibi bir savaş çıkarmaktı.

Bilindiği gibi Afganistan'daki iç savaş Sünni Müslümanlar arasında cereyan etmektedir. Türkiye'de Sünni- Şii çatışması isteyenlerin her türlü oyunlarını bozan milletimiz bu senaryoyu okuyamamıştı. Bu oyunu yazanlar, milletimizin seçkin ailelerin en zeki çocuklarıyla oynamaya kalkmışlardır.

Çünkü bu cemaatin kendine özgü mücadele yöntemleri ve amelde yine kendi amaçlarına uygun fıkhı vardı.

Yakın tarihimizde yaşadığımız en önemli 15 Temmuzlardan biri de 31 Mart faciasıdır.

31 Mart'ın ertesinde şaşaalı törenlerle başa geçen İttihat ve Terakki kadroları kısa bir zamanda koca bir imparatorluğu parçalayarak yok etmişlerdi.

Burada önemli olan amaç ve sonuçlardır.

Amaç ve tahmini sonuçları hesaba katmazsak o zaman 15 Temmuz 2015 darbe teşebbüsü basit bir Talat Aydemir'in başarısız darbe teşebbüslerine döner.

Bu nedenledir ki, amacı ve muhtemel sonuçlarını iyi analiz etmek gerekmektedir.

Milletin iradesinin ve bağımsızlığının somutlaştığı TBMM'Nİ ve meşru polisini bombalamakla işe başlayanların niyetlerinin ve akıbetlerinin hayırlı olacağını söylemek mümkün değildir.

Şehitlerimize rahmet, gazilerimize selamet dileklerimle…[email protected]