15 Temmuz ve görevlendirme dosyaları 5: Darbe gecesi gelen talimat

15 Temmuz darbe girişiminden sonra en çok merakımı çeken konulardan biri dönemin Diyarbakır’daki Yedinci Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz’ın dosyası oldu.

Haberin Devamı

İbrahim Yılmaz, darbecilerin hazırladıkları listelerde görev öngördükleri komutanlardan biri. Yurtta Sulh Konseyi’nin 15 Temmuz gecesi bütün birliklere gönderdiği “Sıkıyönetim Komutanlıkları Listesi”nde Yılmaz’ın adının karşısında “Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı” yazıyor.

*

Önce Yılmaz’ın dosyasındaki lehte delillerle başlayalım.

Bütün tanık ifadeleri, kendisinin darbe girişiminden haberdar olduktan sonra karargâha gelip personeli toplayarak “Milletin, devletin, halkın ve demokrasinin karşısındaki bu kanunsuz hareketi engelleyeceğiz. Benim yanımda mısınız, değil misiniz? Ya şimdi benim kafama sıkarsınız ya da bir yanlışını görürsem ben sizin kafanıza sıkarım” dediğini gösteriyor.

Karargâhta darbe gecesi tutulan ceride kayıtları ve pek çok tanığın ifadesine göre, Korgeneral Yılmaz, gece boyunca emrindeki birliklere talimatlar vererek askerleri kışlalarında tutmaya çalışmış, bu yönde yazılı bir mesaj yayımlamış, darbecilerin Ankara’ya gitmek üzere helikopter kaldırmalarını engellemiş, Diyarbakır’daki Sekizinci Ana Jet Üssü’nden darbeyi bastırmak göreviyle uçak kaldırılması konusunda Eskişehir’deki Hava Kuvvetleri karargâhıyla koordinasyon yapmış, bu konuda Başbakan Binali Yıldırım ile de görüşmüştür. Yılmaz, ayrıca saat 02.40 sularında NTV’ye bağlanarak darbeye karşı olduğunu da açıklamış.

*

Haberin Devamı

Aleyhindeki deliller ne? İddianamedeki delillerden biri, maiyetinde görevli olmayan Özel Kuvvetler’den iki subayın -biri sanık, diğeri tanık kimliğiyle- kendisinin darbeci olduğunu “düşündükleri” yolunda ifade vermiş olmalarıdır. Buna karşılık her iki subay da mahkeme aşamasında bu ifadelerinin tersi yönünde konuşmuştur.

Savcının üzerinde durduğu bir diğer delil, Yılmaz’ın o gece Silopi’den gelip Diyarbakır Hava Üssü üzerinden Ankara’ya geçen Özel Kuvvetler Tugay Komutanı Tuğgeneral Semih Terzi ile üste bulunduğu sırada kısa bir telefon konuşması yapmış olmasıdır. Yılmaz, (aleyhinde ifade veren) Özel Kuvvetler mensubu albay ile konuşurken tesadüfen kendisinin Semih Terzi’nin yanında bulunduğunu öğrenmiş ve Terzi’yi telefona istemiştir. Yılmaz, bu konuşmayı savcılık ifadesinde “‘Semih, hayırdır bir durum mu var’ dedim. O da cevaben ‘Komutanım Ankara karışmış, bize gel emri verdiler Ankara’ya gidiyoruz’ dedi. O anda bunların Özel Kuvvetler Komutanı’nın emriyle darbecileri engellemek için gittiklerini düşündüm” diye anlatıyor.

Haberin Devamı

Yılmaz’ın o gece Başsavcı’nın daveti üzerine Diyarbakır Adliyesi’ne gittiğinde, kendisine eşlik eden Özel Kuvvetler mensuplarının çevrede aldıkları güvenlik önlemlerinin askerin adliye binasını işgale gelmiş şeklinde bir izlenim yaratmış olması” yine deliller bölümünde dikkat çekilen bir durumdur.

Ayrıca, Yılmaz’ın evinde yapılan aramada kasasında bulunan muhtelif para birimlerinden döviz içinde 2 adet B ve L serisi 1 dolar çıkmış olması da bir başka aleyhte delildir.

Ancak dosyadaki bir numaralı delil, darbecilerin görevlendirme listesidir.

*

İbrahim Yılmaz’ın dosyası, 15 Temmuz ve sonrasında hükümetin ve başsavcılıkların bu görevlendirme belgelerine atfettikleri önem derecesini anlamak bakımından da ilginç ipuçları barındırıyor. Bunu Yılmaz’ın savcılık sorgusunda geçen, aynen iddianameye konan, sanığın mahkeme aşamasında tekrarladığı ve ayrıca iki ayrı tanığın da teyit ettiği bir ifadeden anlayabiliyoruz.

Haberin Devamı

Yılmaz, o gece Sekizinci Ana Jet Üssü’ndeki havacı personelin gözaltına alınma işlemini koordine etmek amacıyla Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre tarafından Adliye’ye davet edilmiştir. Yılmaz, 04.50 sularında Güre ile yaptıkları ve dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Adnan Taşdan’ın da katıldığı görüşmeyi aktarırken şunları söylüyor:

Adliyede başsavcı bana hitaben sıkıyönetim listesinde yer alan tüm personelin gözaltına alınması yönünde bakanlığın talimatının olduğunu söyledi. Ancak ‘sizin en başından aldığınız tedbirler, vali ve emniyet müdürü ile yaptığınız görüşmeler, yayınladığınız yazılı emir, televizyondaki yapmış olduğunuz açıklamalar göz önüne alındığında tek istisna sizsiniz. Şu anda gözaltı yapılmayacak’ dendi...”

Haberin Devamı

Emniyet Müdürü Taşdan da 10 Kasım tarihindeki duruşmada bu ifadeyi teyit etmiştir.

Gelgelelim istisnai uygulama ancak 12 gün sürmüş, Korgeneral Yılmaz 27 Temmuz 2016 günü tutuklanmıştır. Halen tutukludur.

 

Yazarın Tüm Yazıları