Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı’nın 15 Temmuz hain darbe girişimi ile ilgili çarpıcı analizi ile yazıma başlamak istiyorum.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü ve Şehitleri Anma Etkinlikleri kapsamında Bülent Ecevit Üniversitesi’nde;  “15 Temmuz; Özgürlük Destanı” konulu panel düzenlendi. Panelde sırasıyla Rektör Mustafa Çufalı, Vali Ahmet Çınar ile akademisyenler 15 Temmuz Özgürlük destanın anlatılar. Yalnız Rektör Mustafa Çufalı’nın anlattıkları ve analizi oldukça dikkat çekiciydi. 15 Temmuz hain darbe girişiminin sonuçlarını bir akademisyen yönüyle anlatan Rektör Mustafa Çufalı, çok çarpıcı tespitlerde bulundu. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun olan Rektör Mustafa Çufalı, Siyasi Tarih alanında 2001 yılında Yardımcı Doçent, 2007’de Doçent, 2012’de ise Profesör oldu. Litvanya, Suriye, Azerbaycan, Macaristan, Kırgızistan, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde Türkçe ve İngilizce dersler verdi, konferanslara konuşmacı ve oturum başkanı olarak katıldı. Türkçe ve İngilizce olarak birçok dergi ve kitapta makaleleri ve kitap bölümleri yayınlandı. 

Siyasi tarih alanında bir uzman olan Rektör Mustafa Çufalı,  15 Temmuz; Özgürlük Destanı” konulu panelinde söyledikleri gerçekten çok önemli ve tarihe not düşülmesi gerekiyor.

Bir siyasi tarih uzmanı olarak 15 Temmuz hain darbe girişiminde halkımızın gösterdiği dirayeti, mücadeleyi, karşı koymayı anlatan Prof. Dr. Mustafa Çufalı, “2016’da 15 Temmuz’da Türkiye için çok önemli olaylar oldu. Bir çok şeyin de başlangıcı oldu. Siyaset bilimci, siyasi tarihçi olarak yıllarca anlattığımız bazı şeyler vardı. Hepinizin bildiği bir gelenek oluşmuştu Türkiye’de darbe olduğu ve aralarda da bir çok darbe teşebbüsü ve planları olur. Biz bu olayları anlatır, analiz ederken ve halkımızın buna karşı tepkisi nasıl oluyor bunları anlatırken birkaç şey söylüyordum. Bunlardan birisi de ‘Türkiye’de 10 yılda bir darbe teşebbüsü olur, darbe olur. Büyük bir çoğunluğu başarılı ve askeri darbe olur. Ama bu darbeye karşı bizim milletimiz doğrudan hemen tepki vermez. Bekler. Aradan bir süre geçer. Tekrar sivil hayata dönüldüğünde darbecilere öyle bir ders verir ki öyle bir sonucu ne darbeciler ne de kamuoyu bekliyordu.’Darbeler ülkeyi 10 yıl 20 yıl geriye götürüyor şeklinde anlatıyorduk. Fakat 15 Temmuz’da bu değişti. Halkımız darbeye izin vermeyerek darbecileri anında cezalandırarak dersini verdi. Artık siyasi tarihçiler olarak öğrencilerimize 15 Temmuz hain darbe sürecini bu şekilde anlatıyoruz. Halk artık darbeye izin vermedi ve bundan sonra da vermeyecek”

Evet artık siyasi tarihte artık 15 Temmuz bir özgürlük destanı olarak anlatılıyor.

Artık siyasi tarihimiz 15 Temmuz öncesi ve sonrası olarak ikiye bölüm halinde.

Ne kadar da doğru bir tespit

Hain FETÖ terör örgütünün 40 yıllık planını halkımız cesaretiyle, ferasetiyle, imanıyla, inancıyla bir gecede bozuldu, bozguna uğrattı.

Artık bundan sona değil darbe yapmak, düşüncesi bile yasak.

Bu böyle biline

Halk olarak artık tavrımız net.

Evet 15 Temmuz hain darbe girişimin ikinci sene-i devriyesinde dün gece yeniden sabahlara kadar nöbet tuttuk. Zonguldak’ta Valilik tarafından ilk olarak şehit kabristanlığı ziyaret edilerek şehitlerimiz ruhuna kuranı kerim ve dualar okundu. Ardından akşam tüm camilerde Kur’an-ı Kerim ve şehitlerimiz için dualar okunduktan sonra Madenci anıtında sabaha kadar demokrasi nöbeti tutuldu. Katılım oldukça yoğundu. Halkımız ve protokol yoğun ilgi gösterdi. Zonguldak olarak darbeye en büyük tepkiyi gösterdik 15 Temmuz’da ve 1 ay boyunca madenci anıtında demokrasi nöbeti tuttuk. Zonguldak’ta, İstanbul’da, Ankara’da 81 ilde halkımız şanlı bir deriniş göstererek darbecilere gereken dersi verdik. 

Hatta bir arkadaşımın, “Zonguldak’ta tanklar yürüdü de biz mi paletinin altına yatmadık” şeklindeki sözleri hala kulaklarımdadır. 

Son olarak 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü nedeniyle 15 Temmuz şehitlerimizi ve tüm şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.

Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir’in de söylediği gibi

Şehitlerimize şükran, gazilerimize vefa borçluyuz.