CHP’nin hazırladığı gençlikraporunda, Türkiye’de gençlerin borç ve işsizlik kıskacında olduğu vurgulandı. Rapora göre 1 milyon genç işsiz. 300 bin öğrencinin öğrenim kredisi borcu ise 3,9 milyar lira

1 milyon genç işsiz!

HABER MERKEZİ

CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, bir gençlik raporu hazırladı. Gençliğin borç ve işsizlik kıskancında olduğunun vurgulandığı raporda, 1 milyon genç işsizin olduğu belirtildi, 300 bin öğrencinin öğrenim kredisi borcunun da 3,9 milyar TL olduğu kaydedildi. Raporda, şu tespitlere yer verildi:

1 Ekonomi sorunu: Sayısı 6 milyonu geçen işsizlerin 1 milyondan fazlası gençlerden oluşmaktadır yani Türkiye’de her 5 gençten 1’i işsizdir. TÜİK’in 2018 yılı Mayıs ayı verilerine göre yükseköğrenim işsizliği yüzde 11,4, genç işsizliği yüzde 19, ne eğitimde ne de istihdamda olan gençlerin oranı ise yüzde 22,8 olarak açıklanmıştır. Aynı verilere göre, 2017 üniversite mezunu gençlerin bölüme göre işsizlik durumları 2016 yılı ile karşılaştırıldığında yükseköğretim mezunu ve bölümler arasında işsizlik oranlarının arttığı görülmektedir. TÜİK 2016 verilerine göre üniversite mezunları arasında işsizlik oranı ortalama yüzde 12 iken 2017 yılında bu oran yüzde 12,7’ye yükselmiştir. Her 3 genç kadından 1’i ne eğitimde ne de istihdamda görünmektedir. Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu her yıl burs, öğrenim kredisi ve yurt başvurularını almaktadır. Şu anda Türkiye’de öğrenim kredisi borcu olan 300 bin öğrencinin 3.9 milyar liralık kredi borcu mevcuttur.

2 Eğitim sorunu: Türkiye’de, 2006 yılından itibaren üniversite sayısında hızlı bir artış yaşanmıştır. Üniversite sayısı hızla arttırılırken nitelikli öğretim üyesi sayısı aynı oranda artmamakta, bu durum da mesleğe yeni başlayacak üniversite mezunları için eğitimlerinde aksamalara neden olmaktadır. Türkiye’deki devlet üniversitelerinde toplam yedi milyon öğrenci bulunurken, akademisyen sayısı 134 bin 689 da kalmaktadır. Buna göre 333 öğrenci başına bir profesör, 547 öğrenci başına bir doçent, 230 öğrenci başına bir doktor öğretim üyesi, 248 öğrenci başına bir öğretim görevlisi ve 163 öğrenci başına da bir araştırma görevlisi düşmektedir.

Üniversite öğrencilerinin en büyük sorunlarından biri olan barınma ihtiyacının karşılanması konusunda AKP hükümetinin attığı adımlar yetersizdir. 2016 verilerine göre, Türkiye’de yükseköğrenim öğrencileri için 592 devlet yurdu bulunmakta, bu yurtlarda 451 bin öğrenci kalmaktadır. Dernek ve Vakıflara ait 2 bin 160 yurt bulunurken, bu yurtlarda 112 bin 423 öğrenci kalmaktadır. Bu yurtların büyük çoğunluğu ise cemaatlere aittir. 2016 verilerine göre, Türkiye’de yüksek öğrenim öğrencileri için 592 devlet yurdu bulunmakta, bu yurtlarda 451 bin öğrenci kalmaktadır. Dernek ve Vakıflara ait 2 bin 160 yurt bulunurken, bu yurtlarda 112 bin 423 öğrenci kalmaktadır. Bu yurtların büyük çoğunluğu ise cemaatlere aittir.

3 Özgürlük: Haziran 2011 ve Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 50 oy oranına ulaşan AKP’nin genç kesimde yakaladığı oy oranı yüzde 40’ı geçememektedir. AKP’nin gençlerden aldığı oy miktarı parti oylarının neredeyse yüzde onun altında seyretmektedir. Üniversite festivallerini yasaklayan, 70 bine yakın öğrenciyi tutuklayan ve “terörist” diyerek yaftalayan, üniversitelerdeki öğrenci topluluklarını dahi engellemeye çalışan AKP iktidarı, gençler arasındaki “protesto kültürü”nün, otoriterleşme ve baskıcı politikalara karşı direnmenin yaygınlaşmasını engelleyememektedir.

4 Uyuşturucu sorunu: Ülkemizde 2011 yılında TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre esrar dâhil herhangi bir uyuşturucu maddeyi en az bir kez deneyenler 15-64 yaş grubunda yüzde 2,7, 15-16 yaş grubunda ise yüzde 1,5 olarak belirlenmiştir. Araştırmalara göre 13 yaşında bir kişinin de uyuşturucudan öldüğü kayıtlara geçmiş, ölenlerin 26’sı 15-19, 54’ü 25-29, 25’i 30-34, 27’si 35-39, 26’sı 40-44, 8’i 45-49, 6’sı 50-54, 5’i 55-59, 3’ü 60-64 yaş aralığında, 2’si 65’ten büyük, 5 kişinin ise yaşı bilinmemektedir. Ölenlerin yaş ortalaması önceki yıllarda 35 iken, genç ölümlerinin artması nedeniyle bu yaş 31’e düşmüştür.