Bekir GÜNEŞ/Özel Haber

Güneydoğu Ekspres - DİYARBAKIR’IN Merkez Sur İlçe Belediyesi Eşbaşkanı Filiz Buluttekin 3,5 yıldır yasağın devam ettiği 6 mahalleye giremiyor. Buluttekin yasakların 4 yıla yakındır sürdüğü Sur'da yasaklı mahallelere girip inceleme dahi yapamadıklarını söyledi.

Seçim öncesi ve seçim çalışmaları sırasında Sur'da yaşananlara ilişkin çok sık vurgu yaptıklarını ifade eden Buluttekin, "Burada  yapılan uygunsuzluk, usulsüzlük ve de insanların yaşam hakkının elinden alındığı bir süreci dile getiriyorduk. Hem hukuken, hem de siyaseten bunun mücadelesini verip hak sahiplerine bu konutların verilmesi için bütün seçim sürecimizi götürdük. Bir seçim yatırımı olarak değil buradaki mağduriyeti de ön plana çıkararak bunları söyledik" dedi. 

Su faturalarını da biz karşılıyoruz

Belediyeye ilk geldiklerinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bir yazısı ile karşılaştıklarını vurgulayan Eşbaşkan Buluttekin, "Gecikmeli bir mazbata sürecinin ardından belediyeye geldiğimizde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bir yazısını gördük. İlk başta Sur için alınan bir karar ama sonrasında bu mahalleler için belediyenin hiçbir tasarrufunun olmadığını gördük. Hakikaten ben bunları defalarca dile getirdim. Yerel seçimde mahalle muhtarlık seçimlerinin yapıldığı yerlerden biri de bu yerler. Dolayısıyla hiç insanın olmadığı bir yerde muhtarlık seçiminden bahsediyoruz. İkincisi son süreçlerde ben öğrendim ki, DİSKİ'de belediyenin payına düşen altyapı hizmetlerinin yine belediyeden bu mahalleler için alınması. Dolayısıyla kafa karıştırıcı bir durum var ortada” ifadelerinde bulundu.

Çok fazla can sıkan bir durumla karşı karşıyayız

Çok ciddi bir can sıkıcı durum ile karşı karşıya olduklarını belirten Buluttekin, hem mahallelere girememenin, hem de genel hizmet gelirinin belediyeden alınmasının çok düşündürücü olduğunu söyledi.

Toplumsal ilişkilerin de yok edilmeye çalışıldığını öne süren Buluttekin, "Ben bu mahallelerin eski halini de çok iyi biliyorum. O dönemlerde insanların ilişkileri çok iyiyi iken, şimdi ise komşuluk ve insani ilişkilerin de yok oluş parçası şuanda gördüğünüz durum aslında. İşin kötü tarafı da bu mağduriyeti yaşayan insanlar karşılarında bir muhatap bulamadıkları için defalarca gelip bize başvuruyorlar.

İnsanlarda şöyle bir umut var 'bize kira yardımı veriliyorsa o zaman buralar bize verilecek' ama özünde baktığımızda bu insanların bir bütün olarak burada yaşam alanı bulacaklarını hiç zannetmiyorum. Çünkü o yapılarla alakalı bir şey vardı. Fiyatlar ise dudak uçuklatıcı durumda. Süreci tamamen kullanıp rant bölgesine çeviren bir durum var ortada. Diyarbakır'daki STK temsilcileri ve Büyükşehir Eşbaşkanımızla birlikte bir heyetle buraya gelip burada ne yapılıyor, nasıl yapılıyor bu doğaya, kültüre geçmişe uygun mu değil mi inceleme yapmak istiyoruz. Ama bu görüntüye baktığımızda uygun olmadığını zaten görüyoruz. Burada bir beton yığını yapılmış. Üzerinde de makyaj yapılmış bir boyama diyeceğim. Dolayısıyla halen insanlar buraya kendi yerlerine gelebileceklerini düşünüyorlar. Çünkü insanlar buradan adreslerini almadılar. Çünkü burada kendilerine bir cevap olabilecek yetkililer de yok. O seçim sürecinde kiralarını da alamadıklarını duyduk" diye konuştu.

‘Butik otel ve kafe yapılmasını istemiyoruz’

Sur mağdurlarının Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Valiliklere ilişkin hak arayışında olduklarını ifade eden Sur Belediyesi Eş Başkanı Buluttekin, "Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Valiliğe doğru hak arayışlarını devam ettiren bir kitleyi de gördük duyduk tabi ki. Aslıda bu konutların kendi sahiplerine verilmesi en insani, en ahlaki olan bir durumdur. Dışarıdan birilerinin gelip burayı alıp işte butik otel, kafe yapıp bu insanların değerleri bu insanların geçmişlerini, bu insanların yaşamlarını yok saymaları kabul edilir bir şey değil. Biz Yıkılan yerlere butik otel ve kafe yapılmasını istemiyoruz" dedi.

Editör: TE Bilişim