Sivas 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma' suçlamasıyla haklarında dava açılan ve dosyaları ayrı ayrı görülen tutuklu sanıklar Yunus K., Zehra T.; tutuksuz sanıklar Emre A., Fadime A.; sanık avukatları ve bazı sanık yakınları katıldı. Sanık Zehra T. duruşmaya tutuklu bulunduğu Erzincan T Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Mahkemede ilk olarak Zehra T.'nin duruşması görüldü. Savunma yapan Zehra  T. ağabeyinin de Ankara Karp Harp Okulu'nda okurken açığa alındığını ve FETÖ soruşturmasından tutuklandığını söyleyerek şöyle konuştu:

"Üniversiteye kayıt yaptırdığımda cemaat evinde kaldım. Gizem isimli tanımadığım bir şahıs beni arayarak evlerinde kalabileceğimi söyledi. Sonra Seda isimli şahıs beni alarak evlerine götürdü. Onların evinde kaldım. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum. Terör örgütü üyesi değilim. Mütalaayı ve suçlamaları kabul etmiyorum. Beyanlarımda samimiyim. ByLock kullanmadım. Tahliyemi talep ediyorum."

Mahkeme heyeti, sanık Zehra T.'nin tutukluluk halinin devamına, eksik hususların giderilebilmesi için davanın 19 Mart tarihinde görülmesine karar verdi.

"Bu tuzağı kuranlardan da şikâyetçi olacağım"

Mahkemedeki diğer duruşmada, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan yargılanan Emre A. hâkim karşısına çıktı. Telefonunda örgütün şifreli haberleşme programı ByLock olduğu gerekçesi ile tutuklanarak 6 ay cezaevinde kalan ve güncellenen listede iradesi dışında program yüklenenler arasında bulunan Emre A., 28 Aralık 2017'de tahliye edildiğini belirtti. Emre A., savunmasında, Kıbrıs'tan Sivas'a geldiğinde havaalanında isminin yanında şerh olduğunu gördüğünü ve emniyete gittiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"2013 yılında İzmir'e okumak için gittiğimde mecburiyetten dolayı 15 gün cemaat evinde kaldım. Daha sonra sınıftan arkadaşlarla kendimize ev tutarak ayrı eve çıktık. 1 sene İzmir'de okuduktan sonra okulu bırakarak ailemin yanına döndüm. Daha sonra Kıbrıs'ta Lefke Avrupa Üniversitesi'ni kazanarak orada okumaya başladım. Kıbrıs'tan Sivas'a tatil için geldiğimde Emniyet Müdürlüğüne gittim ve 6 gün sorguda kaldım. Daha sonra telefonumda ByLock olduğu gerekçesi ile tutuklanarak cezaevine gönderildim. Telefonumda ByLock çıkmadığı, Mor Beyin uygulaması olduğu 28 Aralık tarihinde ortaya çıkınca tahliye oldum. Devletimin yaptığı araştırmalar neticesinde terör örgütü üyesi olmadığım ortaya çıktı. Devletime teşekkür ediyorum. Bu tuzağı kuranlardan da şikâyetçi olacağım" dedi.

Savcının mütalaasının ardından mahkeme heyeti, Emre A.'nın beraatine karar verdi. Karar sonrası mahkeme salonunda bulunan A. ve yakınları gözyaşlarını tutamadı.

"Kürtçe bilmeme rağmen hiçbir zaman kritik şubelerde görevlendirilmedim"

Aynı mahkemede görülen bir başka davada ise tutuklu sanık Yunus K.'nın yargılaması yapıldı. Eski polis K. kendisinin de 'Mor Beyin' mağduru olabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"ByLock indirmedim, kullanmadım. Terör örgütü üyeliğini kabul etmiyorum. 1993 yılında polis oldum. Devletimin, milletimin her zaman yanında oldum. Meslek hayatımın son 2 yılında polis okulunda trafik dersleri verdim. Kürtçe bilmeme rağmen hiçbir zaman kritik şubelerde görevlendirilmedim, hep trafik şubede çalıştım. Devletime olan sadakatim ve güvenim devam ediyor. Bu hainlerle hiçbir ilgim olmadı. Hakkımda yakalama kararı çıkınca İzmir'de izinliydim. İznimi yarıda bırakarak geldim ve teslim oldum. 18 aydır tutukluyum. Cezaevindeyken emekli oldum. Keşke önceki dönemlerde çocuğumu bu yapının dershanesine hiç göndermeseydim. Ancak o dönem herkes gönderiyordu. Suçsuzum, beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum."

Mahkeme heyeti, verdiği aranın ardından Yunus K.'yı 'Terör örgütüne üye olma' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırarak, yurt dışı çıkış yasağı ile tahliyesine karar verdi.