ANASAYFA arrow right Güncel

“Bu millet, size yasaklayın ve baskı kurun diye oy vermedi!”

“Bu millet, size yasaklayın ve baskı kurun diye oy vermedi!”
YAYINLAMA: 06 Temmuz 2020 / 18.25
GÜNCELLEME: 06 Temmuz 2020 / 21.51
Çoklu baro sisteminin görüşüldüğü Meclis Adalet Komisyonunda düzenlemeyle ilgili görüşlerini ifade eden CHP Gaziantep Milletvekili Opr. Dr. Bayram Yılmazkaya, yaptığı konuşmada AKP ve MHP’ye seslenerek “Yapmak istediğiniz bu düzenlemeler ülkemizin kuruluş felsefesine aykırıdır! Bu yaptığınız çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nde asla olmamalıdır!” ifadelerini kullandı.

Ülkedeki yargı düzenini tamamen allak bullak etme yönelik atılan bu adımın, Türkiye Cumhuriyeti’nin zararına olduğunu vurgulayan Yılmazkaya yapılan düzenlemeyle ilgili sert eleştirilerde bulundu.

Baro başkanlarının Meclise alınamadığı çoklu baro sisteminin görüşüldüğü adalet komisyonunda AKP Hükümetinin yanlış politikalarını eleştiren Yılmazkaya yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi;

“Salgınla ilgili yetersiz mücadele bir taraftan, ekonomik sıkıntılar bir taraftan, kıdem tazminatları diğer taraftan iflas etmiş bir devlet yönetimiyle karşı karşıyayız. Ama sizlerin tek derdi saraya biat etmeyen ve muhalif olan bütün meslek guruplarını “iyi icra etmiyor” bahanesiyle dizayn etmek!”

Ülkemizin Kuruluş Felsefesine Aykırıdır

“Nerede demokrasi, nerede özgürlükler?” diyen Yılmazkaya, “Seçimlerle bu görevlere gelmiş baroların istemediği bu düzenlemeleri yaparak kendi çıkarlarınıza göre dizayn etmeye çalışmanız anti demokratik bir yaklaşımdır. Bu yaptığınız çağdaş, demokratik Türkiye Cumhuriyetinde asla olmamalıdır! 

Yapmak istediğiniz bu düzenlemeler ülkemizin kuruluş felsefesine aykırıdır! Devletin bütün ayarlarıyla oynuyorsunuz!

Barolar bölünürse, A barosu hangi siyasete yakınsa onun yanında olur, böylelikle parti baroları oluşur. Barolar siyasete göre değil evrensel hukuk ilklerine göre hareket etmelidir.

Bağımsız savunma hakkı, halkın güvenliği için teminattır. Baro sisteminin değişmesiyle, savunmanın bağımsızlığı da yok edilecek.

Baro sisteminde yapılmak istenen değişiklikle; temelde savunma mekanizmasının bölünmesi amaçlanmakta, bu sayede baroların ağırlığının ve baroların verdiği hukukun üstünlüğü ve insan hakları mücadelesinin ortadan kaldırılmak istendiği aşikardır.”

 “Bu düzenlemeyle mesleki sorumluluğu yok edecek” diyen Yılmazkaya, “Bu düzenlemeyle meslek etiği zayıflayacaktır. Avukatlar, bağımsız meslek örgütlerinin kendilerini koruyacağından eminken, diğer yandan meslek ahlakına ve kurallarına aykırı davrandıklarında cezalandıracak bir meslek kuruluşunun varlığını düşünerek hareket eder. Belli disiplin içinde kalırlar.

Ama çoklu baro söz konusu olduğunda ise avukatlar tarafından meslek etiği ve kuralları daha gevşek uygulanacak ve meslek etiği zayıflayacaktır.

Barolar siyasi iktidarın arka bahçesi haline gelecek. Siyasi gücü elinde bulunduranların, yani sizlerin hayallerinden biri de yargı denetimi olmaksızın ve rahatsız edilmeden işleri yürütmek.

Hukukun üstünlüğü ve insan haklarını savunmak gibi görevleri barodan almanın en kolay yolu, kamusal hizmet niteliklerini ortadan kaldırmak, baroları bölmek ve zayıflatmaktan başka bir şey değil. Ben kendi barolar birliğimi kuramıyorum o yüzden bölerek kendi barolarımı kurarım diyorsunuz, çok yanlış!

Bu düzenlemeyle mesleki sorumluluğu yok edeceksiniz. Çoklu baroların, hepsinin de meslek etiğine, hukukun üstünlüğüne, insan haklarına saygısı sonsuz olsa bile, üyelerinden bir veya birden fazlasının meslekten men edilmeyi gerektiren suç işlemeleri halinde, maalesef bu üyelerini meslekten çıkarma ile cezalandıramayacak.

Bu düzenlemeyle, üye sayısı azalmasın, kendinden olan gitmesin diye mesleğin ve baronun etik ilkeleri yok sayılabilir. Hatta futbolcular gibi toplu avukat transferlerine yol açacaktır.

Kadın ve çocuk hakları korunamayacak: Kadınların ve çocukların korunması ülkemizdeki en önemli sorunlardandır. Bu görevi kadın derneklerinin tek başlarına götürmeleri olanaksız. Barolar bu görevlerini şu anda kamu yararına yerine getiriyor.”

Çoklu Baro Vatandaşlarımızı Olumsuz Etkileyecektir

“Çoklu baro sistemi ile kamu yararı ortadan kalkacak ve dernek niteliğindeki barolar üye ve mali destek çabasına düşecekleri için kadınların ve çocukların korunmasına veya mali gücü olmayanlara avukat atanmasına ilişkin kamu görevlerini yerine getiremeyecek.

Ülkedeki yargı düzenini tamamen allak bullak etme adına atılan bu adımın, Türkiye Cumhuriyeti’nin zararına olduğu aşikardır.

Siyasi büyüğünüz olan Bülent Arınç geçtiğimiz günlerde bu FETÖ projeleriyle ile ilgili Rahmetli Kamer Genç’in AK Parti hükümetlerine yaptığı uyarıları hatırlattı. Bizlerde şimdi sizleri uyarıyoruz;

Bu yasa FETÖ Projesidir. Geçmiş yıllarda barolar birliğini ele geçirme planları vardı. Hatta bir dönem büyük illeri ilçelere ayırarak bölmeye çalışılmıştı. Buda yine aynı amaçlı kutuplaştırma, bölme çalışmasıdır.

Yasa geçerse; etnik köken, inanç anlayışına göre barolar oluşacak. Barolar arası kavgalar olacaktır. Vatandaş kendine yakın olan ideolojik baroya yanaşacaktır. Buda gittikçe artan ayrıştırma ve kutuplaşmanın tırmanmasına neden olacaktır. Vatandaşlarımızı olumsuz etkileyecektir.

Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı diye demokrasi söylemleriyle iktidara geldiniz!

Yılmazkaya, “Sizlere soruyorum; “CMK ve adli yardım ödemleri nasıl olacak ve nasıl dağıtılacak? Parti avukatları CMK davalarında sürekli öncelikli çağrılacaktır. Avukatlar istemese de bu gruplaşmaya girilecektir.

Bu durum yargıçları, savcıları hangi barodan vekaletname geldiyse ona göre davranma psikolojisine sokacaktır.

Zaten son dönemlerde AKP il ve ilçe teşkilatlarındaki yöneticiler hakim savcı olarak atandı.

Taslak yargı sistemine hiç katkı sunmayacağı gibi avukatların cüppelerine düğme dikmelerine neden olacaktır.

Sadece bizlerdeki avukat milletvekillerinin sorunu değil, siz iktidar avukat milletvekilleri hiç rahatsız olmuyor musunuz? Milletvekilliği bitince avukatlık yapma ihtiyacı duymayacak mısınız? Sizin partili avukat arkadaşlarda bu yasadan rahatsız ve kabul etmiyor.   

Derdiniz baro seçimi ve barolar birliği yönetimi ise; güya az oyla seçim kazanılıyor diyorsunuz, temsil yeterliliği tam değil diyorsunuz, o zaman seçim sistemlerini katılımcı hale getirelim. Onu tartışalım.

Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı diye, demokrasi söylemleriyle iktidara geldiniz! Şimdide yasakçı ve baskıcı yönetim anlayışıyla kuruluş ilkelerinize aykırı hareket ediyorsunuz!

Bu millet size; onu yasaklayın, buna baskı kurun diye oy vermedi! Buradan sizleri bir kez daha uyarıyoruz.

Çoklu baro anayasanın 2. Maddesine 135. Maddesine 138. Maddesine aykırı olduğu gibi yargı bağımsızlığını yok saymaktadır. Hukuk fakültelerinin sorunu çözülmeden savunma problemi çözülmez.”

Bu düzenlemeyle ülkedeki yargıyı dinamitliyorsunuz!

Yılmazkaya, “Bu kanunda avukatların sorunlarıyla ilgili bir çözüm yok, savunmanın saygınlığı ve bağımsızlığı adına bir adım atma yok ama yargıyı tam anlamıyla siyasallaştırma adına ülkenin bütün ayarlarıyla oynama adına her türlü totaliter baskı düzenlemesi var.

Sadece istediğiniz yönetim baro seçimlerinde başa gelmediği için iktidara biat etmeyen bir baroya tahammül edemediğiniz için bu dengelerle oynamanız ülkemizdeki yargıyı dinamitlemeniz anlamına geliyor.

Siz ülkedeki bütün düzeni yakıp yıkmanın derdindesiniz!

Gelin diyoruz;

Baroları herhangi bir sınıfa, partiye, zümreye, cemaate teslim etmeyelim. Yasanın, yargının paraleli olmaz! İdeolojik ayrıştırmalara gitmeyelim” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *