DEAŞ'ın lideri olduğu öne sürülen Ebu Bekir El Bağdadi'ye ait yeni ses kaydı ortaya çıktı. Alman güvenlik birimleri, ses kaydının gerçek olduğunu söylüyorlar. 30 dakikalık ses kaydında Bağdadi, örgüt sempatizanlarına, tutuklu bulunan DEAŞ üyesi kadın ve erkekleri kurtarma çağrısı yapıyor. Örgüt lideri ses kaydında ayrıca DEAŞ üyelerine yönelik soruşturma yürüten yetkililere ve yargılayan hâkimlere yönelik de saldırılar düzenlenmesini istiyor.
Gelelim Türkiye'ye…
İstanbul'da 3 Eylül'de düzenlenen operasyonda DEAŞ'ın Rakka kadısı olduğu belirtilen Mustafa Omar El Bekro yakalandı. El Bekro'nun örgüte militan temini ve istihbarat çalışmaları yaptığı öğrenildi. Yanında 2 yabancı terör savaşçısı ile yakalanan El Bekro'nun Şişli'de sansasyonel eylem planladığı ve bu amaçla keşfe giderken yakalandığı belirtildi. Teröristlerin üzerlerindeki kimlikler sahte çıktı. 'Cellat kadı' olarak adlandırılan kişinin Rakka'da pek çok infaz kararı aldığı da öğrenildi.
Sadece Ağustos ayında Türkiye genelinde düzenlenen operasyonlarda 81 şüpheli gözaltına alınırken 15 DEAŞ'lı tutuklandı. DEAŞ'lıların cirit attığı kentler arasında İstanbul'un dışında İzmir, Adana, Şanlıurfa, Hatay, Samsun, Kilis, Kayseri, Kocaeli ve Konya var.
Bu arada önceki gün Konya'da DEAŞ üyesi bir Suriyeli, Alladdin Tepesi'nden elinde bir kağıt ile Konya'yı gösteren bir fotoğraf paylaştı. Kağıtta Arapça "Halife Ebu Bekir el Bağdadiye hediye. Allah onu korusun. Türkiye Konya vilayeti, Furkan kurumu yakında inşallah" yazıyordu. Konuyla ilgili Konya Valiliği yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada; "Üzerinde Arapça 'Yakında İnşallah' ibareli DEAŞ Terör Örgütü yanlısı yazılar bulunan kâğıt ile ilimiz Alladdin Tepesi bölgesinde fotoğraf çekerek sosyal medya üzerinden paylaşan şahıs, güvenlik güçlerimiz tarafından yakalanmıştır" denildi.
Türkiye'de onlarca saldırı düzenleyen ve 200'den fazla insanımızı öldüren bu örgütün elemanlarının ülkemizde sahte kimliklerle cirit atıyor olması büyük bir tehlike. Bu tehlikenin Türkiye'nin hatalı mülteci politikasından kaynaklandığını biliyoruz. Sadece İstanbul'da 1 milyon kaçak göçmen olduğunu resmi ağızlar söyledi. Türkiye'ye yayılmış olan ve kim oldukları, neci oldukları bilinmeyen bu insanların halkın arasına karışması çok büyük bir güvenlik açığına neden oluyor.
Ayrıca yabancı istihbarat örgütlerinin bu insanları Türkiye aleyhinde kolayca kullanabileceği de bilinmeli. Bu konuyla ilgili hazırlanmış raporlar da var.
DEAŞ'ın, en güçlü olduğu zamanda bile İsrail'e bir tek kurşun attığını görmedik. 2014 yılının Temmuz ayında Gazze'ye saldıran İsrail, bin 359 kişiyi öldürmüş 7 bin 600 kişiyi yaralamıştı. İsrail Gazze'de Müslüman kıyımı yaparken, o dönemde DEAŞ da Suriye'de ve Irak'ta katliam yapıyordu. Suriye'yi bölmeyi amaçlayan bu faaliyetler en çok ABD ve İsrail'in çıkarlarına hizmet ediyordu.
Sonuç olarak Türkiye'nin büyük bir tehlike altında olduğunu söylemek gerekiyor. Türkiye içine yayılmış olan yabancı istihbarat elemanları, DEAŞ veya başka terör örgütü militanları halkın arasında Suriyeli kisvesiyle geziyorlar. Sahte kimlik kullanıyorlar. Türk halkı da bunlarla aynı otobüse, aynı metrobüse biniyor.
Kimseyi korkutmak istemiyorum ama ilgili makamların bu meseleyi acilen kökünden çözmesi gerek. Benzer bir Ankara Garı katliamı ya da Atatürk Havalimanı katliamı yaşamak istemiyoruz.
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022