logo
19 NİSAN 2024

Flaş iddia! IMF yolu göründü

Ekonomide zor günler geçiren Türkiye'de döviz rezervlerimiz dibi görürken, Türk lirası da son iki yılda yaklaşık 40 değer kaybına uğradı. Türkiye'nin ekonomideki sorunlarla mücadele konusunda seçeneklerinin sınırlı olduğunu düşünen uzmanlara göre Ankara, 23 Haziran seçimlerinden sonra IMF'nin kapısını çalacak
23.05.2019 00:00:00
Flaş iddia! IMF yolu göründü
Flaş iddia! IMF yolu göründü
YENİ MESAJ/DETAY HABER

Türk Lirası son iki yılda yüzde 40'tan fazla değer kaybederken Türkiye'nin döviz rezervleri de hızla eridi. Hükümet giderek ağırlaşan krize çare bulmaya çalışıyor, ancak ekonomistlere göre bu hiç de kolay olmayacak.

Uzmanlara göre nakit sıkıntısına düşmüş durumda olan Türkiye'nin durum daha da kötüleşirse önündeki seçeneklerin sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçmiyor.

Türk ekonomisini yakından izleyen uzmanlara göre nakit sıkıntısı derinleşirse Türkiye'nin önünde 5 farklı senaryo var. Bunlar IMF'ye başvurmak, sıkı para politikası, borçlanmak, dost ülkelerden yardım almak ve sermaye kontrolü.

Hükümet defalarca kapılarını kapattığını ifade etmiş olsa da Türkiye'nin önündeki önemli seçeneklerden ilki Uluslararası Para Fonu'na (IMF) başvurmak. Türkiye son 50 yılda değişen oranlarda IMF'den yaklaşık 20 defa yardım aldı. Ankara'nın IMF ile anlaşması 2008'de sona erdi. Son yıllarda IMF konusu siyasetin polemik malzemesi olduğu için Ankara'nın IMF'nin kapısını çalmamak için sonuna kadar direneceği tahmin ediliyor.

Eğer IMF konusunda bir adım atılacaksa da mutlaka bu adım 23 Haziran seçimlerinden sonra atılacak. Zira Ankara, IMF'yle yeni bir anlamanın hükümetin karizmasında derin bir çiziğe neden olacağı görüşü hakim.

Türkiye zaman kazanabilir mi?

Türkiye'nin önündeki bir diğer seçenek sermaye piyasalarında borçlanarak zaman kazanmak. Ancak bu konuda Türkiye için  en büyük handikap, borçlanmanın maliyeti giderek artması.

Türkiye Ocak'ta 10 yıl vadeli 2 milyar dolarlık bonolara yüzde 7.68 faiz ödemek zorunda kaldı. Bu oran bir yıl öncesinin yaklaşık iki katı. Borçlanma maliyetlerinin artması ekonomide bir sıkışmaya yol açıyor.

Moody's göre liranın değer kaybetmesiyle birlikte Türkiye'nin 2018'deki faiz ödemeleri yüzde 30.4 arttı; bu oran bu senenin ilk çeyreğinde ise yaklaşık yüzde 50 gerçekleşti. Bu durum Türkiye'nin borçlanma konusunda da zorda olsuğunu gösteriyor. Zira borçlanma biraz zaman kazandırsa da var olan sorunları daha da palazlandırmanın dışında bir işe yaramıyor.

Katar imdada yetişir mi?

Nakit sıkıntısının daha da kötüleşmesi halinde Türkiye'nin durum daha da kötüleşirse önündeki seçeneklerden bir diğeri ise dost ülkelerden küçük yardımlar almak. Konu borç para olunca Ankara'nın arasının çok iyi olduğu Katar ve diğer Körfez ülkeleri akla gelen seçeneklerden birisi. Türkiye 2018 yazında döviz krizinin etkisiyle zor günler yaşarken Katar Türkiye'ye 15 milyar dolar yardım taahhüdünde bulunmuştu.

Ama Ankara'nın başı her sıkıştığında kapısını çaldığı Katar'a umut bağlamanın ekonomideki sorunları çözmediğini, belki biraz zaman kazandırdığını ifade eden ekonomistler, borç konusunda Avrupa Birliği, Rusya ve Çin kapılarının da kapalı olduğunu düşünüyor.

Sermaye kontrolleri gelebilir

Dış yatırımla kalkınmak isteyen hiçbir ülke aslında sermaye kontrolleri tedbirine başvurmak istemese de krize düşen ülkelerin birçoğu bu adımı atmak zorunda kaldı. Türkiye, yerel bankaların Mart ayında yabancı bankalarla lira işlemlerine kısa bir süreliğine durdurmasıyla bu fikre sıcak bakacağını göstermiş durumda.

Türkiye son aylarda dolar alım satımlarında bazı küçük kısıtlamalar getirdi. Bu durum şartlara göre Türkiye'nin benzer adımları atabileceği fikrini doğuruyor. Son olarak döviz alımına vergi konulması ve 100 bin dolar tutarında döviz alımında bir gün valör uygulaması getirilmesi bu bağlamda atılmış adımlar olarak değerlendiriliyor.

Sermaye kontrollerine başvurmanın maliyetinin çok ağır olacağını dile getiren uzmanlara göre, böyle bir durumda yabancı yatırımlar durabilir, kamu harcamaları kısılır ve ekonomik durgunluk daha da güçlenebilir.

Nakit sıkışıklığı yaşaması durumunda Türkiye'nin bir alternatifi de parasal sıkılaştırma. Bu aslında birçok büyük Merkez Bankası tarafından kullanılan bir araç. Ancak Merkez Bankası'nın benzer yolu takip etmek istemesi durumunda uzmanlara göre Türkiye'nin bir tür U-dönüşü yapması gerekecek.

Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Randevusunu iptal etmeyen yandı
Koca'dan MHRS açıklaması
Seçim sonrası ilk karşılaşma
Özel ve Kılıçdaroğlu aynı karede
Polis aracında ağlayarak pişman olduğunu söyledi
Jandarma üniforması ile GBT yapıyordu
İsviçre'de çıkan haber tartışma yaratmıştı
Beypazarı'ndan 'mevzuat' açıklaması
Yeni seçilen CHP’li başkanların ‘genelge’ sıkıntısı
Liyakat mi sadakat mi?
İsrail, Suriye'nin hava savunma sistemlerini hedef aldı
Saldırıda maddi hasar meydana geldi
Polat çiftine 'vergi usul kanuna muhalefet'ten tahliye
Diğer suçlardan 'tutukluluk' devam ediyor
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor

Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz

"Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." 
19.04.2024 16:30:00
Haber Merkezi
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Bakan Koca: Randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bakan Koca, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakanlığın ilgili birimleri ve hastanelerin yöneticileriyle yaptıkları toplantılarda Merkezi Hekim Randevu Sistemi'ndeki sorunları temel faktörleriyle ele aldıklarını belirtti.


Randevu bulmakta yaşanan sıkıntıları çözmek için yaptıkları çalışmalardan önemli sonuçlara ulaştıklarını aktaran Koca, "Önümüzdeki günlerde kademeli şekilde tedbirleri hayata geçirecek ve randevu sorununu kalıcı şekilde çözeceğiz." değerlendirmesini yaptı.

Randevu sorununa karşı hem vatandaşları hem de hekimleri memnun edecek bir çözüm oluşturduklarını belirten Koca, şunları kaydetti:

"Öncelikle iptal edilmeyen randevulardan kaynaklanan, kullanılamayan kapasitemizi diğer vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Bu kapsamda, gelemeyeceği randevuyu iptal etmeyen vatandaşlarımız söz konusu durumun ilkinde 15 gün içerisinde aynı branşa randevu alamayacak. Aynı şekilde randevusuna ikinci kez gelmediğinde 15 gün içerisinde tüm branşlardan randevu alamayacak. Son dakika iptalleri nedeniyle atıl kapasite oluşmaması için randevu iptal süresini, en geç bir önceki gün saat 23.59'la sınırlandırıyoruz. İptal edilen randevular yerine, muayene saatinden 1 saat öncesine kadar yeni randevu verebileceğiz. Böylelikle daha fazla hastamızın randevu almasını ve kapasitenin verimli kullanılmasını sağlamış olacağız."

İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Erzincan'ın İliç ilçesinde maden sahasında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden birinin daha naaşına ulaşıldığını bildirdi

19.04.2024 12:15:00 / Güncelleme: 19.04.2024 12:19:14
AA
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı
İliç'te bir işçinin daha naaşına ulaşıldı

Bayraktar, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, maden sahasındaki arama çalışmalarına ilişkin bilgi verdi.

Kazanın gerçekleştiği 13 Şubat'tan bu yana arama çalışmalarının aralıksız devam ettiğini anımsatan Bayraktar, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda ilk günden bu yana aralıksız olarak devam eden arama çalışmaları neticesinde bu sabah bir işçi kardeşimize daha ulaştık. Kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Tüm canlarımıza ulaşana kadar yoğun çalışmalarımıza devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, 5 Nisan'da da İliç'te maden ocağında toprak altında kalan bir işçinin naaşına ulaşıldığını bildirmişti.

Cenaze Adnan Keklik'e ait

Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, AA muhabirine, Sabırlı Deresi bölgesinde ulaşılan cenazenin Adnan Keklik'e ait olduğunu belirterek, aileye başsağlığı diledi.

Aydoğdu, bölgedeki çalışmaların aralıksız sürdüğünü ifade etti.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında 9 kişi kaybolmuş ve 5 Nisan'da işçilerden Uğur Yıldız'ın cenazesine ulaşılmıştı. 

5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü

Tokat'ın Sulusaray ilçesinde geçtiğimiz gün etkili olan depremlerde 338 konut hasar gördü.
19.04.2024 10:50:00
İhlas Haber Ajansı
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
5.6 büyüklüğündeki Tokat depreminde 338 konut hasar gördü
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde en şiddetlisi 5.6 büyüklükteki depremler Tokat'ta 3, Yozgat'ta da 3 ilçede hasara neden oldu.

Hasar tespit çalışmaları sürerken şuana kadar yapılan tespitlere göre 338 konut, 99 ahır ve 12 cami ve 1 fırında hasar oluştu.

Panikle kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı.

Yozgat ve Tokat'ta hasar tespit çalışmalarının akşam saatlerinde tamamlanması bekleniyor.

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.