Kendi tuzaklarına kendileri düşecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Harekatı’nda 300 kilometre kareyi aşkın alanda kontrol sağlandığını belirterek, “Elhamdülillah her geçen gün zafere biraz daha yaklaşıyoruz. Aynen Cerablus’ta, Rai’de, El Bab’da nasıl neticeye ulaşıldıysa inşallah Afrin’de de İdlib’te de, Menbiç’te de ulaşılacak” dedi. ABD’ye de isim vermeden sert çıkan Erdoğan, “Bizi önce oyalayan sonra dışlayan sinsilikleri de unutmadık. Bizimle ortak bir geleceğe yürümek isteyenlere musafaha için ellerimiz daima açıktır. Geleceğimizi karartmak isteyenlere ise aynı ellerin yumruk olup, tokat olup inmesi kaçınılmazdır. Herkes ettiğini bulacaktır. Bize tuzak kuranların da kendi tuzaklarına düşeceklerine inanıyoruz” diye konuştu. Erdoğan, dün Afyonkarahisar Ak Parti İl Kongresi’nde özetle şu mesajları verdi:

AFRİN’E ÖNCE BEN GİDECEĞİM: (Reis bizi Afrin’e götür sloganları üzerine) Genelkurmay Başkanımız Afrin’e çağrıyı yaptığı zaman önce ben gideceğim, siz de beraber geleceksiniz. Dedik ki sınırlarımızda haddinizi bilin. Bizi Hatay’da, Kilis’te, Şanlıurfa’da, Gaziantep’te, Mardin’de rahatsız ediyorsunuz, haddinizi bilin. Zaten içerdekiler 40 yıldır rahat durmadı. İçerideki teröristlerden 40 yıldır benim milletim çok çekti. Ama bu sabrın bir sonu vardı. Bıçak kemiğe dayandı. İçerdekilerde de Suriye’deki teröristlerle birleştiler, PYD ile YPG ile birleştiler.

ZAFERE YAKINIZ: Bir de utanmadan, sıkılmadan bizim Kürt kardeşlerimizi istismar ettiler. Onlar aslında bizim Kürt kardeşlerimizin temsilcisi falan değil. Onlar sadece terörist. Bizim mücadelemiz Suriye’deki toprakların bölünmesi değil, teröristlere karşı. Hamdolsun şu an itibariyle sayı yaklaşık bin 600’e ulaştı teröristlerden etkisiz hale getirilenler. 30 kadar Memetçik’imiz, 60 küsur ÖSO’dan olmak üzere şehidimiz var. Fakat elhamdülillah her geçen gün zafere biraz daha yaklaşıyoruz. Zafere daha yakınız.

300 KİLOMETREKARELİK ALAN: Şu an itibariyle 300 kilometrekarelik alanı inşallah aşmış vaziyetteler. Aynen Cerablus’ta, Rai’de, El Bab’da nasıl neticeye ulaşıldıysa inşallah Afrin’de de ulaşılacak, inşallah İdlib’te de ulaşılacak, inşallah Menbiç’te de ulaşılacak. Bu toprakların sahibi kim, orada yaşayan kardeşlerimiz. Biz bu kardeşlerimizin topraklarına yerleşmesini istiyoruz. Zira 3.5 milyon Suriyeli kardeşimiz şu anda Türkiye’de yaşıyor.

KARDEŞ SURİYE’NİN TOPRAKLARI: İstiyoruz ki bu kardeşlerimiz tekrar topraklarına, evlerin dönsünler. Bunun için gayret ediyoruz. Yoksa bizim Türkiye olarak kardeş Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Bize topraklarımız yeter. Her ne kadar 18 milyon kilometre karelik dünyada topraklara sahipken bugün 780 bin kilometrekareye düşmüşsek de biz buna hamdediyoruz, sabrediyoruz. Ama 3.5 milyon Suriyeli kardeşimiz de istiyoruz ki bir an önce evlerine dönebilsin.

DÜNYA LİDERLERİNE ÇAĞRI: Bizdeki çadırlarda, konteynırlarda değil, kendi topraklarında onlara evler yapalım. Onun için de dünyadaki liderlere sesleniyoruz. Gelin destek verin, orada onların konutlarını, evlerini yapalım. Gelin evlerinde yaşamalarına imkan sağlayalım.

ORDUMUZUN GAZASI MÜBAREK OLSUN: Sınır boylarında ve sınırlarımız ötesinde, ‘ölürsek şehit, dönersek gaziyiz, bizi beklemeyin’ diyerek canları pahasına istiklalimiz ve istikbalimiz için çarpışan kahramanlarımıza borcumuzu ancak daha çok çalışarak ödeyebiliriz. Genelkurmay Başkanı’ndan rütbesiz erine kadar her mensubunu birer Mehmetçik olarak gördüğümüz kahraman ordumuzun gazası mübarek olsun diyor, hepsine selamlarımızı, muhabbetlerimizi gönderiyoruz.

KARNINDAN KONUŞANDAN OLMAYACAĞIZ: Bizim dostluğun, müttefikliğin, ortaklığın, diplomasinin tüm yöntemlerini denedikten sonra bu operasyonlara karar verdik ve uyguladık. Hâlâ önceliğimiz ve tercihimiz meseleleri konuşarak, müzakere ederek, karşılıklı hassasiyetleri ve çıkarları dikkate alarak çözmekten yanadır. Bu yöntem tüm ülkelerle olan ilişkilerimiz için geçerlidir. Bu sabah itibariyle bin 595 terörist etkisiz hale getirildi. 31 Mehmetimiz, 60 ÖSO toplam 91 şehidimiz var. Biz ne karnından konuşanlardan ne de lafı eğip bükenlerden olmayacağız. ‘Dost acı söyler’ prensibince doğru bildiklerimizi daima muhataplarımıza ifade ettik.

‘Tokat olup inmesi kaçınılmazdır’

ABD İLE GÖRÜŞ AYRILIKLARI: Bakınız geçmişte ve kimi konularda hala İran’la Irak’la Rusya’yla Yunanistan’la Amerika’yla Avrupa ülkeleriyle çeşitli anlaşmazlıklarımız, görüş ayrılıklarımız olmuştur. Ne zaman bunları Allah’ın insanlara en büyük lütfu olan akılla, diyalogla, konuşmayla çözdüysek hepimiz kazandık. Ne zaman bu meseleler siyasi ve ekonomik ilişkilerimizde çatışmaya yol açtıysa hep birlikte bedel ödedik.

ACILARIMIZI UNUTMADIK: Hele hele konu çok daha ciddi çatışma alanlarına taşındığında bunun bedeli gelecek nesillere sari şekilde işte görüyorsunuz açık olarak ortaya çıkıyor. Bunu 1. Dünya Savaşı’ndaki Kurtuluş Savaşı dönemimizdeki acılarımızı ve kayıplarımızı unutmadık. Ama o dönemde edindiğimiz tecrübeler var, bunları da unutmadık. Lozan’daki kazanımlarımızı unutmadığımız gibi kayıplarımızı da unutmadık.

İHANET VE YALANLARI UNUTMAYACAĞIZ: İkinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası toplumla bütünleşme yolunda attığımız adımları unutmadığımız gibi bizi önce oyalayan sonra dışlayan sinsilikleri de unutmadık. Bugün de yürüttüğümüz mücadele bize verilen de destekleri olduğu gibi yapılan gizli açık ihanetleri, söylenen yalanları, sergilenen riyakarlıkları da elbette unutmayacağız. Devletler arasındaki ilişkilerin mutlak dostluk veya mutlak düşmanlık değil ortak çıkarlar üzerine bina edilmesi gerçeğinden hareket ediyoruz.

HERKES ETTİĞİNİ BULACAK: Bizimle ortak bir geleceğe yürümek isteyenlere musafaha için ellerimiz daima açıktır. Geleceğimizi karartmak isteyenlere ise aynı ellerin yumruk olup, tokat olup inmesi kaçınılmazdır. Herkes ettiğini bulacaktır. Araplar öyle diyor, ‘men dakka dukka’. Biz hep iyilik ettik, iyilik peşinde koştuk. Kendimizle birlikte tüm dostlarımızın, kardeşlerimizin, cümle insanlığın iyiliğini istedik. Biz rabbimizden bunun ecrini umuyor diliyoruz. Bize tuzak kuranların da kendi tuzaklarına düşeceklerine inanıyoruz. İyi niyetli olmak hazırlıksız olmak demek değildir. En iyisini umacak, ama en kötüsüne hazırlıklı olacağız.

KORKAK GELSENE: FETÖ senin devletin neresi, Pensilvanya mı? Sen adamların al Pensilvanya’da yaşa. Bunlar bedelini ağır ödüyorlar ödeyecekler. Acırsanız acınacak hale gelirsiniz. Bunlar bu millete zulmettiler, bu ümmete zulmettiler, parçaladılar, böldüler. Ondan sonra da kaçıp gittiler. Hadi gel o zaman, gel, ama gelemiyorsun. Niye? Korkaksın korkak, suçlusun suçlu.

AKBABALAR: En küçük bir zayıflığın, en küçük bir belirsizliğin nelere mal olabileceğinin işaretlerini zaman zaman hep birlikte gördük mü, yaşadık mı? 7 Haziran’da gördük mü gördük. Öyleyse daha hassas olacağız. Bizim zayıflığımızı Türkiye’nin zayıflığı olarak görüp hemen akbabalar gibi ülkemizin üzerine çullanmaya çalışanlara inşallah fırsat vermeyeceğiz.

Doğumlar artarsa büyükşehirsiniz

Bugün Afyon büyükşehir olma sınırına geldiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Eğer doğumlar biraz artarsa 2019’da büyükşehir olabilir. Ama taşımayla olmaz bu iş. Taşıma su ile değirmen dönmez. En geç bir sonraki seçimde inşallah Afyonkarahisar inanıyorum ki büyükşehir statüsüyle yoluna devam edecektir” diye konuştu.